Bir zamanlar Brockville adında küçük bir köy varmış. Brockville köylüleri, takas gibi geleneksel yöntemleri kullanarak ve işlemlerini kağıt üzerinde sürdürerek nesillerdir birbirleriyle ticaret yapıyorlardı.
Köy büyüdükçe ticaret karmaşıklığı da arttı. Köylüler birbirleriyle mal ve hizmet alışverişinde bulunacaklardı, ancak tüm işlemleri sürdürmek giderek zorlaştı.
Örneğin, çiftçi David, mahsulünün bir kısmını hizmetleri karşılığında marangoz Simon ile takas etmek istedi. David ürününün değerini takip ederken, Simon da hizmetleri için aynısını yaptı. Ancak, ikisi birden çok kez işlem gördü ve işlemlerinin değerini takip etmek gittikçe zorlaştı. İkisi de kimin kime ne borçlu olduğunun izini kaybettirdi ve bu da gerilim ve tartışmaların kaynağı oldu.
Simon açgözlü oldu ve işlemi yanlış bir şekilde güncellemeye başladı ve David’i kendisine daha fazla çiftlik ürünü ile geri ödememekle suçladı. Hem Simon hem de David’in kimin haklı olduğunu kanıtlamalarının hiçbir yolu yoktu ve sonunda birbirleriyle ticaret yapmayı bıraktılar. Bu, Brockville’deki ticareti etkileyen tüm köylülerin başına geliyordu.
Köyün yaşlıları, tüm işlemleri takip etmesi için merkezi bir otorite atamaya karar verdiler. Dürüstlük ve dürüstlük konusunda üne sahip olan Thomas adında güvenilir bir köylüyü seçtiler.
İlk başta, Thomas iyi bir iş çıkarıyor gibiydi. Tüm işlemlerin titiz kayıtlarını tuttu ve köylülerle ilişkilerinde adil davrandı. Ancak zamanla Thomas da giderek açgözlü hale geldi ve faul yapmaya başladı.
Kendisine olduğundan daha fazla borçlu olduğunu göstererek kayıtları manipüle etmeye başladı. Ayrıca kimsenin fark etmeyeceğini umarak sahtekarlığını örtbas etmek için kayıtları sildi. Bir süre Thomas bundan paçayı sıyırdı ve diğer köylüler bundan daha akıllı değildi.
Ancak bir gün, bir grup köylü kayıtlarında tutarsızlıklar fark etti. Defterlerini birbirleriyle karşılaştırdılar ve Thomas’ın defterindeki kayıtların eşleşmediğini keşfettiler. Şüphelendiler ve daha fazla araştırmaya karar verdiler.
Thomas’ın kayıtları manipüle ettiğini ve işlemleri sildiğini keşfettiler. Şok oldular ve öfkelendiler ve sahtekârlığı konusunda hemen Thomas’la yüzleştiler.
İlk başta, Thomas her şeyi inkar etti, ancak köylülerin yaptığı yanlışa dair kanıtları olduğunu anlayınca itiraf etti. Yaptığından utandı ve köylülerden özür diledi. Güvenlerini boşa çıkardığını ve durumu telafi etmesi gerektiğini biliyordu.
Köyün yaşlıları Thomas’a çok kızdılar ve onu hemen merkezi otorite görevinden aldılar. Başka bir köylü olan Adem’i merkezi otorite olarak atadılar ama merkezi otoriteye olan güven sonsuza dek kayboldu.
Bir gün Satoshi adında genç bir köylünün aklına bir fikir gelir. Ya bulmaca gibi bir defter oluştursalar ve Brockville’deki her işlem bir yapboz parçası olsa ve her yeni işlem yapıldığında yeni bir yapboz parçası haline gelseler? Her köylü yapboz parçalarını ayrı kutularda tutmak yerine, herkes yapboz parçalarını bir araya getirerek köydeki herkes tarafından paylaşılan dev bir yapboz yaratır. Satoshi bu dev yapboza “Blockchain” adını verdi. Blockchain, merkezi bir otoriteye olan ihtiyacı ortadan kaldıracak ve tüm işlemleri şeffaf ve güvenli hale getirerek sahtekarlığı ve dolandırıcılığı önleyecektir.
Her yapboz parçası benzersizdir ve belirli bir işlem hakkında bilgi içerir. Birisi Blockchain’e yeni bir işlem eklediğinde, bulmacaya yeni bir yapboz parçası ekliyor. Yapboz parçaları belirli bir sırayla birbirine bağlıdır ve birisi bir yapboz parçasını değiştirmeye veya çıkarmaya çalışırsa, tüm yapboz etkilenir ve bir şeylerin ters gittiği bariz olur.
Köylüler ilk başta şüpheyle yaklaştılar, ancak Satoshi bu yeni sistemin birbirleriyle ticaret yapma biçimlerini kökten değiştireceğine ikna olmuştu. Böylece, ilk Blockchain’i inşa etmeye başladı.
Zamanla Blockchain, Brockville’de standart ticaret yolu haline geldi. Köylüler artık işlemlerini takip etmek için bir deftere veya merkezi bir otoriteye güvenmek zorunda değillerdi. Bunun yerine Blockchain’in şeffaflığına ve güvenliğine güvenebilirler.
#blockchain #dijital #dijitalfarkındalık #fintech